Magical World
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

R.A.F.A.E.L. Allison

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
R.A.F.A.E.L. Allison


R.A.F.A.E.L. Allison

Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 8 Nerden : Mücadele Tarafı : Kan Statüsü :

R.A.F.A.E.L. Allison Vide
MesajKonu: R.A.F.A.E.L. Allison R.A.F.A.E.L. Allison Icon_minitimePerş. Şub. 05, 2009 10:59 pm

Yürürken bacakları kasılıyordu.Bu işe bulaşmaması gerektiğini düşünüyordu.Ama artık çok geçti.Yavaş yavaş yürürken parmak uçlarında basmayıda unutmuyordu.Bu görevi tamamlarsa 10000 galleon kazanacaktı.Bu 10000 Galleonla ev alacaktı.En azından var olan parasına katkı yapıp ev alacaktı.10000 Galleonla tabiki bir ev alamazdı.Yavaşça yürümeye devam etti.Etrafa bakarken antik tablolar ve çingiş pembe rengindeki duvarlar çok dikkatini çekmişti.Duvarların bu rengi diğer hiçbir şeye uymuyordu.Bunun nedenini çok merak etmişti.Çünkü bu çok seçkin bir müzeydi.Çok özeldi ve en büyük, güzel müzelerden biriydi.En azından Moskova için.Görevi çok özeldi.Bu müzede en az 1.000.000 Galleon luk şeyler çalacaktı.Onu bu göreve layık görmüşlerdi.Bu görevden sonra çaldığı eserlerin 100 de 1 ini alacaktı.Bundan dolayı 1.000.000 Galleon dan daha fazla değerdeki eserleri çalması gerektiğini düşünüyordu.O zaman 10000 Galleon dan daha fazla para alabilirdi.Şu anda müzenin koridarlarındaydı ve tam nöbetin değiştiği saatte gelmişti.Nöbetin değişmesi birkaç dakika sürüyordu ve bu birkaç dakikayı iyi değerlendirmesi gerekiyordu.Koridorların sonunda gerçek müze vardı.Bu koridorlar bile müzeydi.Çünkü duvarlarında eski ve ünlü eserler vardı.Ancak bunlar onu ilgilendirmiyordu.Daha fazla para getirecek, ama daha küçük eserler onun için daha önemliydi.Bu yüzden onlara gitmeye çalışıyordu.Eğer yakalanmazsa.Yürümeye devam etti.

Sonunda varmıştı.Gerçek müzenin girişine gelmişti.Önünde milyonlarca Galleon değerindeki eserler ona bakıyorlardı.Onları az sonra çalacaktı.Ses çıkarmamaya Çalışarak eserleri dolduracağı çuvalı hazırlamaya başladı.Bir kaç saniye sonra hazırdı bile.Ancak bir sorun vardı.Nöbet değişimi gerçekleşmiş olmalıydı ki yaklaşan nöbetçinin ayak sesleri duyuldu.Bir yere saklanmalıydı.Etrafa bir göz attıktan sonra en güvenli yerin ilerideki iki dolabın arası olduğuna karar verdi.Oraya doğru yavaşça ilerledi ve içine sokuldu.Heyecanlanmaya başlamıştı.Sesler gittikçe yaklaştı ve sonunda müzenin girişinde bir siluet göründü.Biraz ince belli bir siluetti bu.Sonra beline uzanan saçlarını gördü.Daha tam ortaya çıkmadan onun bir kadın olduğunu anlamıştı.İyi de bir kadının güvenlik görevinde ne işi vardı.Neden olmasın ki.Onlarında hakkı var.Eğer bu göreve müsaitse.Bu düşünceleri bir kenara attı ve kadının el feneriyle etrafı incelemesini seyretti.Bu arada heyecanı taban yapmıştı.Giderek yaklaşan kadın tehlike unsuru olmaya başlamıştı.Bir an önce işini halledip çıkmalıydı.Tabii önce kadını alt etmeliydi.Kadın bir şey görmüş olmalıydı ki durdu ve el fenerini Rafael in bulunduğu yöne çevirdi.Rafael nefesini tuttu ve akan kanını bile dondurmak istedi.Hiç hareket etmemesi, ses çıkarmaması ve nefes bile almaması gerekiyordu.Kadın bir süre baktıktan sonra bir şey görememişçesine el fenerini çevirdi ve yürümeye devam etti.

Bir süre sonra her tarafı incelemişti ve müzenin diğer bölümlerine gitti.Rafael rahatlamışçasına sessiz bir oh dedi ve işine koyuldu.Öncelikle ayağa kalkması gerekiyordu.Bunu başardıktan sonra etrafına bakındı ve en değerli eserlerin bulunduğu yere geldi.Onlara baktı ve gözleri parladı.Birden sanki bu değerli şeyler onu alıp götürmüştü.Kendini kaybetmişti.Öyleki garip sesler çıkarmaya başladı.Görevli kadın bunu duymuş olacaktı ki geri dönmeye başladı.Rafael kadının topuklu ayakkanısının sesini duyunca kendine geldi ve eski yerine kendini attı.Kadın gelmişti.Aynı şeyleri yaşatacaktı Rafael e.Biraz etrafı inceledi ve

"Kim var orada!!"

diye bağırdı.Rafael iyicene büzüştü ve hatta cisimlenmeyi bile düşündü.Evet cisimlenebilirdi.Neden korkuyordu ki.Cisimlenip hemen başka bir yere gidebilirdi.Şu anlık tehlike olmasada tehlike baş gösterince cisimlenirdi.Bu içini biraz rahatlatmıştı.Kadın demin söylediğini tekrarladı.Ancak cevap alamayınca biraz daha inceledi ve tekrardan diğer bölmelere doğru gitti.Rafael artık rahatlıkla işine bakabilirdi.Tekrar kendini kaybettiği bölgeye gitti ve neden kendini kaybettiğini düşünmeye başladı.Ancak kısa bir süre sonra bu duruma bir son verdi.Çünkü fazla vakti yoktu ve bunları çalması lazımdı.1374 yıl önce yapılmış ve değeri pahabiçilemez olan bir heykel dikkatini çekti.Bu heykeli daha önce görmüştü.Ona bir göz attı ve onu nerede gördüğünü hatırladı.Onu bulmasında Prof. Dr. Drake Gregor'a o yardım etmişti.Bir nevi onun keşviydi ve keşfini geri alacaktı.Evet ilk amacı buydu.Alarm sistemini bir büyüyle yok ettikten sonra fazla ses çıkarmadan "Alahamora" dedi.Kilit naz yapmadan açıldı ve Rafael ilk kurbanını eline aldı.Onu havaya kaldırdı ve sen artık benimsin dercesine ona baktı.Onu çuvalına dikkatlice koydu ve bir diğer eserin yanına gitti.O da çok eskiden kalma bir eserdi.Onun da alarm sistemini yok etti ve yine kısık sesle "Alahomora" dedi.Onun da kutusu açıldı ve aynı şekilde onu da çuvalına dikkatlice yerleştirdi.Her eserin kendi alarm sistemi vardı.Bir kaç eser daha çalarsa 1.000.000 Galleon dan daha fazla para değerindeki eser çalmış olacaktı.Diğer değerli esere doğru yol almaya başladı.

Bu sefer antik bir çin seramiği vardı karşısında.Onunda alarmını yok etti ve ardından büyüyle kilidini açtı.Alıp çuvalına yerleştirdi ve diğer bir esere yöneldi.Ona da aynı işlemleri uyguladı ve onuda aldı.Çuvalına dikkatlice yerleştirdikten sonra bir an durdu ve düşünmeye başladı.Bu yaptığı hiç te doğru bir şey değildi.Aksine çevreye, şehrin ve milletin değerlerine zarar veren bir şeydi.Ancak paraya ihtiyacı vardı ve bunu düşünecek ne zamanı ne de hali vardı.Artık işini bitirip buradan çıkmalıydı.Zaten 3-4 parça bir şey daha alması ona yeterdi.Bir kaç dakika sonra herşey istediği gibi olmuştu.Artık buradan çıkmaya hazırdı ve öylede yapacaktı.Önce bir büyüyle dağıttığı bir şey varsa orayı topladı.Ancak hiçbir yeri dağıtmadığı için büyü işe yaramamıştı.İkinci olarak bıraktığı parmak izlerini bir büyüyle sildi.Polis gelince anlaşılmasın diye.Ardından orada cisimlendi.Patronunun yanına gidiyordu.

"Pop" diye bir ses duyuldu ve Rafael patronunun ofisinin kapısının önündeydi.Önce kapıyı üç kez tıklattı ardından içeriden

"Girin"

diye bir ses duyuldu.Rafael kapıyı yavaşça açarak içeri girdi.Ardından kapıyı kapattı.Patronu

"Evet Rafael.Sana söz ettiğim görevi yerine getirdin mi?Biliyorsun çaldığın malın 100 de 1 inialacaksın.Senin için cazip bir teklif olmalı"

dedi.Rafel onu doğrularcasına başını salladı ve

"Evet efendim.Benim için gayet güzel bir teklifti.Bende sizi kıramadım ve görevinizi yerine getirdim"

dedi.Patronu buna sevinmiş görünüyordu.Ellerini birbirine sürttü ve sonra çarpıştırdı.Çıkan "şak" sesiyle irkilen Rafael bir adım geriye gitti.Sonra patronu

"Sanırım biraz tedirginsin.Otursana.Sana bir kahve söyleyeyim.Herzamanki gibi olsun değil mi?Bu arada...bu hizmetkarlığın çok hoşuma gidiyor.Yani gözde adamlarımdan biri olmaya başladın.Bundan dolayı sana artı 15000 Galleon daha veriyorum.Şimdi bana getirdiğin malları bir ver bakalım.Neler toplamışsın?Hadi!"

dedi.Rafael bir an sustu.Ardından oradaki rahat koltuklardan birine oturdu.Sonra konuşmaya başladı.

"Evet her zamanki gibi olsun.Bu arada teşekkür ederim.Yani 15000 Galleon için.Buyrun mallar"

dedi ve malları, yani içinde değerli mi değerli olan eserler bulunan çuvalı uzattı.Patron eserleri aldı ve dikkatlice bir bir çıkarttı.Çuvalı bir kenara attı ve onları incelemeye başladı.Eline küçük merceğini aldı ve onları bakışlarıyla bir nevi delmeye başladı.Birini bırakıyor, birini alıyordu.Sonunda incelemesi bitmişti.Merceği masasına bıraktı ve kafasını kaldırdı.Rafaele baktı ve

"Evet genç adam.İyi iş.Bunların hepsi pahabiçilemez derecede değerli eserler.Şimdi bunların değeri.Hesaplamak zor olacak ama ortalama 1 yada 1.5 milyon Galleon.Bu durumda payına 10 yada 15 bin Galleon düşüyor.Sana verdiğim 15000 Galleon avansla birlikte 25-30 bin Galleon para alacaksın benden.Bir saniye.Bunların tam değerini hesapllayayım.Sana tam rakan vereyim"

dedi.Ardından hummalı bir çalışmaya koyuldu.Bir hesaplıyor, bir inceliyordu.Yaklaşık 25-30 dakika sonra

"Tamam.Bu malların değeri en fazla 1.700.000 Galleon.Bu durumda payına 17000 Galleon düşüyor.Gerçekten iyi iş.Sana 3000 Galleon daha.Umarım bana ihanet etmezsin.Biliyorsun ki dünyanın dört bir yanında adamlarım var.Nereye gidersen git seni bulacaklardır.Neyse senden böyle bir şey beklemem zaten.Ne diyorduk.Evet 20000 Galleon artı 15000 Galleon...35000 Galleon alacaksın.Bir saniye"

dedi.Rafael 10000 Galleon beklerken bir anda 35000 Galleon kazanmıştı.Patron çok iyiydi ve ona çalışmaya karar verdi.Zaten istemesede çalışmak zorundaydı.Bu sırada patronu kasasını açmış milyonlarca Galleon arasından ona vereceği 35000 Galleonu seçmeye çalışıyordu.35000 Galleon onun için bozuk para gibiydi.Hemen parayı çıkardı ve Rafael e uzattı.Rafael önce utanarak sonra da normal davranarak parayı aldı.Ardından

"Çok teşekkür ederim efendim.Bu iyiliğinizi asla unutmayacağım.Gerçekten teşekkürler.Şimdi izninizle benim gitmem gerekiyor da..."

dedi.Patron biraz şaşırmış bir şekilde;

"Ne bu acele Rafael.Daha kahven bile gelmedi.Aman Tanrım!!Kahveni söylemeyi unutmuşum.Bak şu işe.Neyse artık bir dahaki sefere.Ancaak diğer sefere kahvemi içeceksin.Anlaştık mı?Haydi şimdi gidebilirsin"

dedi.Rafael tamam dercesine başını salladı ve yerinden kalktı.Sonra patron ona göz kırptı.Rafael de ona tekrar başını salladı ve kapıyı yavaşça açtı.İçeriden çıktıktan sonra kapıyı aynı şekilde kapattı.Yeni görevler onu bekliyordu.Şimdi alması gereken bir ev vardı.Hırsızlığın yakalanmadığı sürece çok iyi bir şey olduğunu düşünmeye devam ediyordu.Hatta yakında parayla cinayet bile işleyebilirdi.Ne belli.Ama herşeyden önce biraz dinlenmesi gerekiyordu ve bunun için Moskovanın en iyi otelinin önüne cisimlenecekti.Bir "Pop!" sesi duyuldu ve Rafael gitti.Artık yeni bir eve kavuşacaktı.Bundan dolayıda çok mutluydu.


En son R.A.F.A.E.L. Allison tarafından C.tesi Şub. 07, 2009 1:30 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cruella Anthea Dantes
Admin / Hogwarts Müdüresi / İksir Prof. / Ravenclaw B.S
Admin / Hogwarts Müdüresi / İksir Prof. / Ravenclaw B.S

Cruella Anthea Dantes
Kadın
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 24/01/09 Mesaj Sayısı : 62 Nerden : LonDra Mücadele Tarafı : Aydınlık Kan Statüsü : Safkan

R.A.F.A.E.L. Allison Vide
MesajKonu: Geri: R.A.F.A.E.L. Allison R.A.F.A.E.L. Allison Icon_minitimeCuma Şub. 06, 2009 12:14 am

* Fazla uzatmayacağım . Eksiğin fazla değil ama rp puanın da öyle yüksek değil Smile Uzunluk fena değil offline rp'ye göre . Çok fazla imla hatası buldum Very Happy Betimleme yok denilecek kadar az . Crying or Very sad Rp üzerinde çalışmalısın biraz daha . Görünümü de idare eder . Genel olarak iyi bir rp denilebilir . 100 üzerinden 78 diyorum ... Wink



Edit : 83 oldu ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://magicalworld.forumdizini.com
R.A.F.A.E.L. Allison


R.A.F.A.E.L. Allison

Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 8 Nerden : Mücadele Tarafı : Kan Statüsü :

R.A.F.A.E.L. Allison Vide
MesajKonu: Geri: R.A.F.A.E.L. Allison R.A.F.A.E.L. Allison Icon_minitimeCuma Şub. 13, 2009 10:00 pm

~~23 Kasım 1956~~

Kaygan zemin gerçekten zorlu bir rakipti.Bu zeminde yürümek neredeyse olanaksızdı.Islak, kaygan ve bir o kadar da soğuk zemin ayaklarını çürütmüştü artık.Bu zeminde çıplak ayakla bir hedefe ulaşması gerekiyordu.Ancak bu hedef yürüdükçe ona yaklaşması gerekirken sanki ondan uzaklaşıyordu.Yada Rafael bilincini kaybediyordu.Yürümeye devam ediyordu.Bir an durdu ve etrafına bakınmaya başladı.Burada kimsecikler yoktu ve ışık yayan tek şey ulaşması gereken hedefiydi.Onun sağladığı ışıkla etrafı az çok seçebiliyordu.Her tarafta boyutları birbirinden çok farklı aynalar vardı.Bu, burada ürpertici bir etki bırakıyordu.Duvarlardaki renkler de az çok seçilebiliyordu.Koyu bir renge boyanmıştı duvarlar.Tavana tutturulmuş olan lambalar yıllar önce parçalanmış gibiydi.Burası uzun geniş ve tavanı biraz yüksek bir koridordu.Tekrar yürümeye başladı.Artık ayaklarında yürüyecek güç kalmamıştı.Tam 2,5 saattir yürüyordu.Bu koridor istemediği kadar uzundu.Artık hedefine ulaşmalıydı.Bu kadar yolu boşuna gelmemişti.Bu hedefe ulaşacaktı.Yürümeye devam ederken kaymamak için de şekilden şekile giriyordu.Daha fazla dayanamayacağını düşünüyordu.Bir süre daha dayandı.Ayakları kaydı ve kafasının üzerine kapaklandı.Ayağa kalkacak gücü kalmamıştı.Artık sonunun geldiğini düşünüyordu.Burada kimse onu bulamazdı.Hatta aramazdı bile.Orada öylece kalacaktı ve geberecekti.Gözleri kararmaya ve gözkapakları kapanmaya başlıyordu.Sonunda her şeye yenik düştü ve karanlık, sessiz, ıssız, korkunç, zemini kaygan, ıslak ve soğuk olan yerde derin ve sonu belli olmayan, belki de sonsuzluğa uzanacak bir uykuya daldı.

~~7 Yıl Sonra (23 Kasım 1963)~~

Ölüm çığlıkları boğuk bir sesle Rafael e ulaşıyordu.Rafael can havliyle koşarak kaçtıkça sesler daha boğuk ve daha sessiz geliyordu.Aslında sesin bu hali daha korkunç bir durum ortaya çıkarıyordu.Önünde bir ışık gördü.Işığa doğru koşmaya devam etti.Sesler neredeyse azalmıştı.Şimdi aklında olan tek şey buradan kurtulmaktı.Işığa doğru koşarken ışığın giderek azaldığını gördü.Olayı şimdi kavrayabilmişti.Önünde bir çıkış kapısı vardı ve bu kapı o çıkmasın diye birileri tarafından kapatılıyordu.Şimdi eğer acele etmezse buradan asla çıkamayacaktı.Var gücüyle koşuyordu.Kapı iyicene kapanmıştı.Rafael gözünü karartmış koşuyordu.Bu sırada tökezledi ve yere kapaklandı.Hızlıca ayağa kalktı ve kaçmaya devam etti.Ama düşmesi ona zaman kaybettirmişti.Kapı neredeyse kapanmıştı.Rafael kapının 1 metre ucundayken kapının aralığı tam bir insanın geçebileceği kadardı.Rafael kendini yere attı ve kapının altından geçmeye çalıştı.Ama çok geçti.Kapı kapanmıştı.Burada kapana kısılmıştı.Peki ama bunu kim yapmıştı.Bu kapıyı kim kapatmıştı.Bu kapıyı biri kapatmıştı ve bu da burada birinin olduğunu gösteriyordu.Bu olayları düzenleyen biri vardı burada.İş iyicene "Testere" adlı filme dönmüştü.Biri bir oyun düzenleyip insanları katlediyordu.Peki ya şimdi ne olacaktı.Bu esrarengiz kişi ona ne yapacaktı.Kapıya sırtını dayadı ve yavaşça çöktü. Burada kalakalmıştı.Kapana kısılmıştı ve ölecekti burada.Neden girmişti ki buraya.Yine ulaşması gereken bir hedef ve ölmek üzere olan bir Rafael vardı.Sonra kulağını kabarttı ve etraftaki derin sessizliği duydu.Çıt çıkmıyordu.En kötüsüydü bu.Buradan cisimlenemiyordu.Kendi çabalarıyla çıkması gerekiyordu.Sonra burada böyle kalakalmanın bir anlamı olmadığını düşündü.Ayağa oflayıp puflayarak kalktı ve yavaşça bir adım attı.Ayağının altındaki çakıl taşları ses çıkardı.Sonra tüm cesaretini topladı ve birkaç adım daha attı.Bunu diğer adımları izledi ve yürümeye başladı.Şimdi o kaçtığı yoldan geri dönüyordu.Delilikti bu.Kaçtığı yerden geri dönmek çok saçma bir şeydi.Ama başka çaresi yoktu.Çaresizce yürümeye devam etti.Dikkatli, tedbirli ve yavaş bir şekilde yürüyordu.Sonunda ilk kaçtığı yere geldi.Burada yere çakıldı ve gelen çığlıkları dinlemeye başladı.Sağdan soldan o sesler geliyordu.Buna dayanamıyordu.Dümdüz yürümeye devam etti.Buraya nasıl geldiyse çıkış yolunu da bulmalıydı.Yürürken çığlıkların kesildiğini fark etti.Bu neye işaretti.Ölmüşler miydi?Yoksa çıkış yolunu mu bulmuşlardı?Belki de burada onları yöneten kişi onların karşısındaydı şu anda.Rafael yürümeye devam etti.Sonra dehşet içinde durdu.Tir tir titremeye başlamıştı.Karşısında bir karaltı duruyordu. Yavaş yavaş, çakıl taşlarını ezerek yürüyordu bu kişi.Sonunda silueti belirdi.Orta kilolu, orta boylu ve geniş omuzlu biriydi bu.Esrarengiz kişi yavaş yavaş belirmeye başladı.Rafael'in tam önünde durdu.Rafael ağzını avazı çıktığı kadar bağırmak için açmıştı ki ağzından tek bir ses bile çıkmadı.Korkudan boğazı düğümlenmişti.Yerine çakılı kalmıştı.Adam şeytani bir gülümsemeyi suratına yaydı ve Rafael e elini uzattı.Ardından omzuna ağır bir şekilde bıraktı elini.Eli o kadar ağırdı ki Rafael in omzuna çok büyük bir baskı yapıyordu.Sonra yüzündeki şeytani gülümseme yerini dostça bir gülümsemeye bıraktı.Ardından adam gülme krizine girdi.Rafael in siniri bozulmuştu.Bu adam onu kandırmıştı ve onu küçük düşürmüştü.Rafael

"Hey ne yapıyorsun sen?!Şimdi sırası mı böyle şeylerin!Çabuk çıkalım buradan!!"

dedi ve adamı kolundan çekiştirmeye başladı.Adam gülüşüne bir son verdi ve ona cevap vermek için ağzını açtı.Ancak şu anda durumlarının buna müsait olmadığını görünce Rafael in peşinden gitmeye başladı.Biraz yürüdükten sonra o çığlıkları bir daha duydular.Hem de bu sefer çok daha yakından geliyordu bu çığlıklar.Birbirlerine sokuldular ve adımlarını yavaşlatarak yürüyüşlerine devam ettiler.Buradan çıkmaları gerekiyordu.Çıkış yolunu hiçbiri hatırlamasa da dolaşarak bulabilirlerdi.Tabii bu yol onları doğruca ölümün kucağına götürmüyorsa.Bu da bir ihtimaldi ve her an gerçekleşebilirdi.Çığlıklar bir azalıyor, bir çoğalıyordu.Ayrıca bazen de tamamen yok oluyordu.Sonrasında geri geliyordu.Tekrar cesaretlerini kazanmış ve daha hızlı, atik adımlarla yollarına devam ediyorlardı.Bir anda etrafta şeytani bir kahkaha çınladı.Bir kere daha ve bir kere daha.Sonunda 5 yada 6 kere bu gülüşler tekrarlandı.Hem de her defasında daha güçlü bir şekilde.Sonunda bütün sesler kesildi.Etraf korkutucu bir sessizliğe büründü.Yerlerine çakılı kalmış olan iki yoldaş şimdi ne olacağını merak ediyordu.Yollarına devam etseler miydi acaba.Yoksa geri mi dönmeliydiler.Buna karar vermeleri gerekiyordu.Kısa fısıldaşmalardan sonra yollarına devam etme kararı aldılar.Aynı emin adımlarla devam ettiler.Daha bir kaç metre gitmişlerdi ki ileride bir şey gördüler.Bu bir insan vücuduna benziyordu.Hemen yanına koştular ve ona yardım etmeye çalıştılar.Bu kişi yüzükoyun yatıyordu.Sonra dehşet içinde kişinin nefes almadığını fark ettiler.Ölmüştü!Her kimse ölmüştü!Kim olduğuna bakmak için onu çevirdiklerinde dehşet içinde ayaklanıp 5-6 adım geri gittiler.Bu kişi çok feci bir ölüm yaşamıştı.Yüzü tanınamayacak kadar hırpalanmış ve alabildiğine korkunç bir hal almıştı.Sonra ona bir kez daha baktılar ve üzerinden atlayarak yürümelerine devam ettiler.Acaba diğerlerinin başına da bu mu gelmişti.Belki de onlarında başına bu gelecekti.Kim bilir belki bu şekilde öleceklerdi ve bedenleri çürüyüp toprağa karışana kadar burada kalacaktı.Hızlı adımlarla yürüyorlardı.Aynı kahkahalar bir kaç defa daha geldi.Hızlı adımlar koşarcasına adımlara, onlar da koşan adımlara dönüştü.En sonunda tüm hızlarıyla koşuyorlardı.Arkalarına bile bakmadan körlemesine koşuyorlardı.Sanki biri onlara emir vermişti ve onlarda koşmaya başlamışlardı.Sonra önlerinde bir karaltı belirdi.Bu karaltı yavaş adımlarla yürüyordu ve onlara yaklaşıyordu.Onlar mıhlanmış vaziyette durmak zorunda kalmışlardı.Titreyerek karaltıya bakıyor ve karaltının siluetinin ortaya çıkmasını izliyorlardı.Bu esrarengiz kişi çok güçlü birine benziyordu.Uzun boylu ve normal kiloluydu.Kollarındaki kaslar uzaktan görülebiliyordu.Ellerinden iki tane bez sarkıyordu.Adam yaklaşıyor, yaklaşıyor ve daha çok yaklaşıyordu.Sonunda tam karşılarındaydı.Çok heybetli bir görünümü vardı.Sonra

"Güle güle beyler"

dedi ve ellerindeki iki bezi ikisininde burnuna bastırdı.Rafael ve yanındaki yoldaşı yavaş yavaş gözkapaklarını kapatmaya ve kendilerini kaybetmeye başlıyorlardı.Bir kaç dakika sonra ikiside yerde iki seksen uzanmışlardı.Bu kişi onlara ne yapacaktı?Onları öldürecek miydi?Yoksa onlara işkence mi yapacaktı?Belki de kendi özel amaçları için onları deney insanı olarak kullanıp onların üstünde son derece tehlikeli ve ölümcül deneyler mi yapacaktı?İşte bu belirsizdi.Onlar orada öylece yatarken esrarengiz kişi de onlara yapacağı şey için malzeme getirmeye gitmişti.Bu derin uyku belki de sonsuzluğa uzanacaktı...

~~7 Yıl Sonra (23 Kasım 1970)~~

Odasında oturmuş kara kara düşünüyordu.Yedinin kendisi için ne kadar önemli olduğunu ve bu rakamın kendi hayatında neleri değiştirdiğini, neleri değiştirmediğini düşünüyordu.Odasında diğerleri gibi eskimiş bir giysi dolabı, eski bir yatak, yeri değiştirilmekten kırılmak üzere olan ancak tüm bu olaylara katlanarak kahramanca ayakta kalmış bulunan bir kitaplık ve üzerinde birçok yazı yazılmış, saatlerce vakit geçirilmiş bir çalışma masası bulunuyordu.Mobilyaların renkleri birbirlerine uyuyordu.Duvarda mobilyalara uyacak yeşil bir renk vardı.Odanın belirli bölgelerine serilmiş halılar güzel bir görünüm ortaya çıkarıyordu.Büyük, dikdörtgen şeklindeki, üzeri güzel işlemelerle süslenmiş pencereleri örten perdeler ince ve şıktı.Odası her zaman toplu ve düzenli olurdu.Bu da ona pozitif enerji verirdi.Günlüğünü almış içindeki resimleri ve yazıları inceliyordu.Eski günler ve yıllar ona bugün bir garip geliyordu.Bugün burada hayatta olması büyük bir mucizeydi.Çok fazla şey yaşamış ve bunların sonucunda çok tecrübe kazanmıştı.Hayatın tadını çıkarmayı ve her şeye burnunu sokmaması gerektiğini öğrenmiş ve ayrıca çok sevdiği ailesinden kopmamak için yapabileceği her şeyi yapması gerektiğini anlamıştı.23 Kasım onun için çok önemli ve değerli bir gündü.Bu günlerde yaşadıkları ona bunların hepsini öğretmişti.Artık pis işler, görevler, oyunlar, sahtekarlıklar, üç kağıtlıkçılıklar yoktu.Tamamen huzurlu, mutlu, refah, rahat ve güzel bir hayatı vardı.7 yıl önce ve 14 yıl önce olanlar ona bir asır önce olmuş gibi geliyordu.O zamanlar ölebilirdi, ancak ölmedi.Nedenini hiç sorgulamamıştı.Tanrının ona tam iki kez bağışladığı canını korumak için elinden geleni yapacaktı artık.Bu sebepten dolayı mutluydu.Paraya da ihtiyacı olmadığı için ailesiyle mutlu mesut yaşayacaktı.Adeta hayatına beyaz bir sayfa açmış gibiydi.Bu durumun uzun bir süre devamlılığını sürdürmesini diliyordu…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
R.A.F.A.E.L. Allison


R.A.F.A.E.L. Allison

Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 8 Nerden : Mücadele Tarafı : Kan Statüsü :

R.A.F.A.E.L. Allison Vide
MesajKonu: Geri: R.A.F.A.E.L. Allison R.A.F.A.E.L. Allison Icon_minitimeCuma Şub. 13, 2009 10:01 pm

Yeni rp yaziim dedim, belki puanım yükselir diye xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

R.A.F.A.E.L. Allison

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Magical World :: Magical World :: Rp Dersliği -