Magical World
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

Lephmente Diah Phosobe

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Lephmenté Diah Phosobe
Şifacı
Şifacı



Yaş : Kayıt tarihi : 08/02/09 Mesaj Sayısı : 3 Nerden : Mücadele Tarafı : Kan Statüsü :

Lephmente Diah Phosobe Vide
MesajKonu: Lephmente Diah Phosobe Lephmente Diah Phosobe Icon_minitimePaz Şub. 08, 2009 9:58 pm

2. kat merdivenlerinden sessizce çıktı Yhona, açık bırakılmış siyah saçları yüzünü kapatıyordu. Nefes alırken bile fark edilmek istememenin belirtileri hissediliyordu. Koridorun en ücra köşesine geçti. Alnından süzülen terler yanaklarına akıyordu. Hemen başını eğdi ve sarkan saçlarını bileğindeki lastik tokayla sıkıca tepeden bağladı. Şimdi o büyük ela gözleri daha da belirgindi. Yere bıraktığı kazanını kucakladı, büyük siyah çantasını omzuna geçirdi. Kızlar tuvaletinin kapısına varmıştı. Kapının kolunu yavaşça çevirdi, içeride ağlayan ve teselli eden olmak üzere iki Slytherinli kız bulunuyordu. Yhona bir süre meraklı gözlerle bakındıktan sonra lavaboların bulunduğu bölüme yürümeye başladı. Hıçkıra hıçkıra ağlayan kızın kızaran gözleri onun bir Slytherinli olduğunu unutturabiliyordu. Kazanını yavaşça yere bıraktı, musluğu açtıktan sonra Yhona konuşmaları dinlemeye koyuldu.

"Babam da işte bu yüzden kızmıştı. Bir Gryffindorlu ile arkadaş olmamı bile istemezdi. Düşün bir de samimi olmamı!"


Yhona'nın durup dinlediğini fark ettiklerinde konuşmayı bırakmışlardı. Böylesi Iona için daha iyiydi. Zaten iksir dersi vardı ve bu ders gerçekten kafa gerektiriyordu. Yhona musluktan akan suyu avuçlayıp yüzüne vurdu. Gözleri suyun şiddetiyle öyle hızlı kapanmıştı ki Yhona gözlerini açtığında kirpikleri birbirinden ayrılmak için tel tel olmuştu. Yanaklarına akanlar ise artık yüzünü yıkadığı su damlalarıydı. Islak elini çantasına daldırdı. İşlenmiş krem rengi mendilini sonunda bulmuştu. Özenle katlanmış mendili önce yüzüne sonra ellerine değdirdi. Tuvaletin zemininde duran bakır kazanı tekrar kucakladı. Aralarında fısıldaşan kızlara bakmamaya çalışarak Tuvaletin kapısına yöneldi. Tahta kapının kolunu bir kez daha çevirdi ve kendini kalabalık koridorun içine attı. Uzun boylu bir çocuğun peşine takılıp merdivenlerden inmeye başladı. Laklak yaparak ilerleyen o kadar çok kişi vardı ki Yhona'nın zindanlara varması onbeş dakika sürmüştü.

Zindanların ürkütücü sessizliğinde yürümeye devam ediyordu. Yhona'nın siyah babetleri normalin aksine daha bir sessizdi. Dudaklarını büzdü ve meraklı bakışlarıyla koridorun sonundaki büyük kapıya yürümeye devam etti. Burada çok az sayıda tablonun olması ilginçti. Goblenler ve heykeller de çok azdı. Tabloların çoğu ya uyuyor ya da İksir sınıfını bulmaya çalışan öğrencileri ince bir alayla fırçalıyorlardı. Yhona tombul yüzlü bir cadı portresinin önünde durdu.

"Ay!"

Birden yerinden sıçradı. Tombul kadının gözleri birden açılınca Yhona biraz (!) ürkmüştü. Arkasındaki ayak seslerini duyunca durumu toparlamaya çalıştı. Ciddi bir ifade takındıktan sonra arkadaki kalabalık grubun büyük kahverengi kapıdan geçip İksir sınıfına girmelerini bekledi. Girdiklerinden emin olmak için göz ucuyla kontrol etti. Sonra derin bir nefes aldı. Yüzünün kızardığını hissedebiliyordu. Kazanını sıkı sıkı kavradıktan sonra İksir dersliğine doğru ağır adımlarla ilerledi. Küçük, ince parmaklarıyla kapıyı birkaç kez tıklattı. "Gel" sesini beklememişti. Kapının kolunu çevirdi, bakışlarını önce öğretmenler masasına ardından sınıfa çevirdi. Henüz dolmamış olan sınıf oldukça karanlık ve rutubetli görünüyordu. Bundan hoşnut olmayan pek çok öğrendi yüz ifadeleriyle şikâyetlerini belli ediyorlardı. Sınıfın ortasındaki üstü çeşitli malzemelerle dolu olan masa bu derste tüm ilgiyi üstüne çekmişti. Yhona arkasından kapıyı kapatırken gözlerini masadan ayırmamıştı. Masanın üstündekileri seçmek istiyor gibiydi. İksire duyduğu büyük ilgi aslında onun bu dersliğe katlanmasını sağlıyordu. Yhona karanlıktan nefret ederdi, bu nedenle Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ve Kriptoloji derslerine girip girmemekte sürekli tereddüt ederdi. Kucağındaki kazanının duvar kenarından ikinci sıraya bıraktı. Çantasını sıranın altına yerleştirdi. Kızlar tuvaletinde ağlayan kız da arkadaşıyla birlikte içeri girmişti. Şimdi çok daha iyi görünüyordu. Yhona çantasından bir parşomen tomarı çıkartıp sıranın üstüne bıraktı. Parşomenleri açıp önüne koydu. Birkaç dakika sonra Profesör Quthorn kazan getirmeyen öğrencileri set bir üslupla uyarmış bunun üzerine sınıfın neredeyse yarısı dışarı çıkmak zorunda kalmıştı. Yhona durumlarına üzülüyordu tabii, hiçbir Profesör'ün -kaldı ki bu kadar önemli bir derste- öğrencileri dışarı atması dersten kopmaya ve soğumaya neden olurdu. Ama bir bakıma da hak veriyordu Bayan Quthorn'a, bu da pek yenilir yutulur bir hata değildi. Yhona kazanını kendine yaklaştırdı ve şamdanlarla aydınlanmış (!) dersliği süzmeye başladı. Geniş sınıfın tamamını aydınlatması için kullanılan şamdanların kenarındaki kıvrımlar geçmiş ve geleceği bir arada tutan sağlam iplere benziyordu. Modern çizgiler bu zindana yakışmazdı, bu yüzden dekor ne çok demode eşyalarla süslenip öğrencileri bayıyor ne de sınıfın egzotik havasını bozuyordu. Yhona'nın yüzünde küçük bir gülümseme belirmişti. Kolunu sıraya koydu, çenesini eline yasladı. Kulağına Profesör Quthorn'un soğuk ve ciddi sesi geliyordu şimdi.

Profesör Quthorn Çok Özlü iksir yapımını anlatırken Yhona gözlerindeki büyük merakla malzemelerin bulunduğu masaya bakıyordu. Yhona birden irkildi. Bu kadar karmaşık bir iksiri 1. sınıfta görmeleri biraz tuhaf değil miydi? Hadi bunu da geçmişti, peki ya uzun sürede hazırlanan iksiri nasıl yapacaklardı? "Kesin bir şeyi kaçırdım! Acaba malzemeleri biz mi getirecektik? Tabii ki hayır, öyle olsa bu malzemelerin burada işi ne?" Yhona kara kara düşünürken Profesör Quthorn kafa kurcalayan düşüncelere açıklık getirmişti. Derin bir nefes alan Iona önünde duran parşomenlere bir göz attı.

*Çok Özlü İksir
Kısa Tanımı: Çok özlü iksir başka bir insanın kılığına girmeye yarar.
Malzemeleri: Zarkanatlı sinekler, sülükler, tek boynuzlu at boynuzu -toz halinde-, dolunayda toplanan hardal otu,çoban değneği, doğranmış yılan veya kanguru derisi ve dönüşmek istediğimiz kişinin saçı, tırnağı ve benzeri şeylerinden bir parça.
Yapılışı: Zarkanatlı sinekleri yirmi bir günde ağır ağır pişirilmeli. Ardından diğer malzemeler -sülükler hardal otları ve yüzülmüş kanguru derileri- teker teker koyulmalı. En son kime dönüşülmek isteniyorsa ondan bir parça eklenmeli. Yapımı yaklaşık bir ay gibi bir süre alır.
Etkisi: İçinizde bir yılan geziniyormuş gibi bir his verir. Daha sonra yavaş yavaş istediğiniz kişiye benzemeye başlarsınız. Bir dozu sadece 1 saat sizi idare eder. Sürekli kullandığınızda etsizi sürekliliğini korur.
Önemli: Sadece insan formatındadır. Başka bir şeye dönüşemezsiniz. -yani yanlış sonuçlara yol açar.- İksirin yapımı hem uzun hem de zordur. Ayrıca tarifi kütüphanede Kısıtlı Bölüm'de bulunduğu için ulaşılması kolay değildir. İksirin başarıyla tamamlandığını rengine bakarak anlayabiliriz. Kahverengi ve lezzetli görünmeyen bir renge sahiptir.*


Okuduktan sonra Yhona parşomenlerini bir kenara çekti. Kazanını yanan ocağın üstüne itina ile yerleştirdi. Oturduğu sıradan yavaşça kalktı ve uzun bir malzeme sırasına girdi. Herkes zarkanatlı sinek ölülerinin başında birikmişti. Demek ki önce diğer malzemeleri almak gerekiyordu. Yhona sülüklerin bulunduğu kısma yöneldi. Tüplerin içine koyulmuş sülüklere sakin sakin baktı önce. Sonra tüpü eline aldı. Şimdi diğer malzemeleri alması gerekiyordu. Tüm sınıftan "Iyyk, İğrenç!" gibi nidalar yükselmeye başlamıştı. Yhona zarkanatlı sineklerin bulunduğu köşeye yöneldi. Az önce insandan geçilmeyen kısım herkesin Zarkanatlı Sinek tüplerini almasıyla bomboş kalmıştı. Son iki tüpten birisini alan Yhona ağır ve dikkatli adımlarla sırasına döndü.

"Eveet.. İlk olarak çok kapışılan malzememiz Zarkanatlı sinekler." Diye fısıldadı sessizce. Yirmi bir gün kaynatılmış Zarkanatlı sineklerin bulunduğu tüpün ağzını açtı ve kaynamakta olan kazanın içine boşalttı. Kazandan çıkan cızlama ile Yhona malzemenin yerine ulaştığını hissetti. Sülüklerin bulunduğu tüpü eline aldı, onu da tıpkı bir önceki malzeme gibi kazanına boşalttı. Karışımı her malzemeden sonra bir süre karıştırıyordu. Son bir malzeme kalmıştı: Bir insanın saç teli ve ya tırnağı. Tırnak bulmak zor olacaktı, saç teli isteyebilirdi. Önündeki Gryffindorlu kızın sırtını dürttü hafifçe. İşte aradığı saç telinin kaynağını bulmuştu. Sempatik yüzlü kızın verdiği saç telini de son olarak ekledikten sonra iksiri son bir kez karıştırdı. Bir yandan da iksirin işe yaraması için sessizce dua ediyordu. Kahverengimsi bir renk alan iksir hazır olduğunu hissettirmişti. Ne kokusu ne de rengi iştah açıcıydı.

Masanın üstüne bırakılan cam bardağa iksiri doldururken pek çok kişinin içmeye başladığını fark etti. Tam iksiri içecekken bir el onu dürttü. Çekik gözlü esmer kız yüzünde sevimli bir ifade ile Yhona'nın saçını işaret ediyordu. "Ah tabii." Yhona elini saçlarında gezdirdi ve kopan saç telini gülümseyerek kıza uzattı. Artık iksirin tadına bakabilirdi. Tiksindirici görünüşüne aldırmadan bardağı yudumlamada başladı. Daha ilk yudumda dili uyuşmuştu bile. Neredeyse yaptığına yapacağına pişman olacaktı. Yüzünü buruşturup bardağı son damlasına kadar içti. Önce elinin üstünde daha sonra tüm vücudunda başlayan karıncalanmalardan sonra kendini çok tuhaf hissediyordu. İksir sınıfına yeni getirilen aynanın karşısı boşaldığında kendi görüntüsüne şaşkın bir ifadeyle baktı. Uzun kestane rengi saçları ve masmavi gözleriyle bambaşka biri olmuştu. Yüzündeki şaşkın ifadenin yerini küçük bir gülücük almıştı şimdi. Yhona parşomenlerini toplarken Profesör Quthorn iksirin beş dakika sürmesi için gereken büyüyü yaptığını söylüyordu. Yhona için bir süre böyle dolaşmak iyi bir deneyim olabilirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brian Aristo Bones
Admin/Biçim Değiştirme Profesörü (H.D.B.) /Snarlwolf B.S.
Admin/Biçim Değiştirme Profesörü (H.D.B.) /Snarlwolf B.S.

Brian Aristo Bones

Yaş : Kayıt tarihi : 24/01/09 Mesaj Sayısı : 4 Nerden : Mücadele Tarafı : Kan Statüsü :

Lephmente Diah Phosobe Vide
MesajKonu: Geri: Lephmente Diah Phosobe Lephmente Diah Phosobe Icon_minitimePaz Şub. 08, 2009 10:01 pm

%99 !

Ben %100 vermediğim için %99 . Aslında yüzlük rp ..

KİLİT!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Lephmente Diah Phosobe

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Magical World :: Magical World :: Rp Dersliği -